PSA Normal Değeri Kaç Olmalı?

PSA normal değeri üst sınırını artık, “2.5ng/ml” olarak kabul edilmektedir. Daha önce bu değer 4ng/ml olarak kabul ediliyordu. Ancak yapılan çalışmalarda görüldü ki biz 4ng/ml altını normal kabul edersek önemli sayıda prostat kanserini tanıyamıyoruz. Aslında hiçbir değer tümüyle masum değildirdir. 1’in altındaki değerlerde bile prostat kanseri olma olasılığı bulunmaktadır. Ancak, buradaki yüzde düşük olduğu ve bu değerlerde tanı konabilmesi için gereksiz ve yüksek sayıda normal insanlara da biyopsi yapılması gerekeceği için, bugün için sınır makul bir değer olan 2.5ng/ml olarak değerlendirilmektedir.

Yaşla birlikte PSA üst sınırını biraz daha yukarı taşıyoruz. Örneğin; 70-75 yaşında bir hasta için 4.0ng/ml çok da endişelenecek bir düzey olmayabiliyor.

PSA normal sınırlar içinde olsa bile, yıllık izlemdeki aşırı PSA artışları da yine bizlerin kuşkusunu artıran bir durumdur. Bu nedenle, muayene ve PSA normal olsa da yıllık kontrol yapılmasını istiyoruz.

Önemli olan ve bizi kaygılandıran; PSA yüksekliği değil, PSAnın neden yükseldiğidir.

PSA değerlerinin, yükselip düşmelerle değişken bir seyir izlemesi, genellikle prostat kanserinden çok bize prostat ya da idrar yolu infeksiyonlarını düşündürür. Ancak yine de, prostat kanseri yönünden uyanık olunmalıdır. PSA’nın sürekli ve yüksek yüzde ile yükselme eğilimi, prostat kanseri yönünden bizi daha fazla kaygılandırır.

 

Prostat

Prostat, erkek idrar yolları ve üreme organları ile ilişkili bez yapısında bir organdır. İdrar torbasının hemen çıkışında yer alır ve idrar yolu yani üretra prostat bezinin içerisinden geçer. Aynı zamanda meninin depolandığı kesecikler de ince birer kanal ile prostat bezine bağlanır. Yani prostat bezi erkeklerde, idrar yolları ile üreme yollarının birbirine bağlandığı bir kavşak noktası olarak düşünülebilir. Aynı zamanda prostat bezi, ürettiği salgılar ile meni oluşumunda ve idrar yollarının nemli tutulmasında rol oynar.

 

Prostat Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?

Yaşlanmayla birlikte; prostat boyutlarında artış olur. Prostatın büyümesine bağlı olarak idrar kanalının (üretra) genişliği daralır ve idrar yakınmaları başlar.

Prostat hastalıklarında şikayetler başlıca iki farklı grupta değerlendirilir. İlki mesanenin (idrar kesesi) depolama işlevine ilişkindir. İdrar kesesinin idrarı depolama fonksiyonunda azalma sonucunda ortaya çıkan bu şikayetler genellikle sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, gece idrara sık kalkma, acil idrar yapma gereksinimi, tuvalete yetişemeden idrar kaçırma olarak karşımıza çıkar.

Prostat hastalıklarında görülen bir diğer şikayet grubu idrar kesesinin idrarı boşaltma işlevine ilişkindir. İdrar yaparken zorlanma, yetersiz boşalma hissi, idrar yaparken çatallanma, idrarın damla damla gelmesi, kesik kesik idrar yapma, idrarı ileriye atamama, idrar çıkışının incelmesi ya da idrara hiç çıkamama de bu grup şikayetlerdendir.

İlk yakınmalar, genellikle gece idrara çıkma, sık idrar yapma yakınmalarıdır.

Bu şikayetler hem prostat kanserinde hem de iyi huylu prostat büyümesinde ortak olarak görülen şikayetlerdir. Sadece şikayetlere bakarak prostat hastalığının iyi huylu mu kötü huylu mu olduğunu söyleme olanağı yoktur.

Ayrıca, prostat kanserinde, kanserin gelişme yerine bağlı olarak(idrar yoluna uzak, çevre bölgelerden gelişenler), hiç yakınma olmayabileceği de unutulmamalıdır. Zaten bu nedenle belli bir yaş üzerindeki tüm erkeklere düzenli prostat kontrolü yapılması önerilmektedir.