Prostat Hastalıklarından Korunmada Beslenmenin Önemi Var Mıdır?
Prostat hastalıklarından korunmada beslenmenin önemi var mıdır sorusunun cevabı olarak, bazı besin maddelerinin iyi huylu prostat büyümesi (BPH) ve buna bağlı ortaya çıkan yakınmaların gelişimi ile ilişkili olduğunu söyleyebiliriz. Artmış enerji alımı, fazla protein tüketimi, kırmızı et, yağ, tahıllar, ekmek, kümes hayvanları ve nişasta klinik BPH gelişimi ve BPH cerrahisi riskini arttırır. Sebzeler, meyveler, çoklu doymamış yağ asitleri, linoleik asit ve D vitamininin prostat büyümesini ve yakınmalarını azalttığını gösteren veriler mevcuttur. Ayrıca dolaşımdaki E vitamini, likopen, selenyum ve karoten miktarlarının da BPH gelişimi riski ile ters orantılı olduğu bilinmektedir.
Likopen başlıca domateste bulunan bir maddedir. Güçlü antioksidan özellikleri sayesinde başta prostat kanseri olmak üzere pek çok kanser türünde koruyucu etkileri olduğu düşünülmektedir.
Spor yapmak, sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek, kızartılmış gıdalardan kaçınmak, kırmızı et tüketimini sınırlandırmak, haftada en az 2 kez balık tüketmek (haşlama ya da ızgara şeklinde tercihen yağlı soğuk deniz balıkları), selenyum, çinko, B ve D vitamini gibi gıda takviyeleri kullanmak prostat sağlığı için önerilmektedir. Bu şekilde bir beslenme ve hayat tarzı, aynı zamanda cinsel hayat ve kalp sağlığı üzerine de olumlu etkilere sahiptir.
Yeşil çayın ve günde 1-2 kadeh kırmızı şarap tüketiminin de prostat kanseri gelişimini azalttığı yönünde veriler bulunmaktadır.
Vücut kitle indeksi ve bel çevresi yağlanmasında artışın prostat boyutlarının artışı ile birlikte gittiği görülmektedir.
Prostat
Prostat, erkek idrar yolları ve üreme organları ile ilişkili bez yapısında bir organdır. İdrar torbasının hemen çıkışında yer alır ve idrar yolu yani üretra prostat bezinin içerisinden geçer. Aynı zamanda meninin depolandığı kesecikler de ince birer kanal ile prostat bezine bağlanır. Yani prostat bezi erkeklerde, idrar yolları ile üreme yollarının birbirine bağlandığı bir kavşak noktası olarak düşünülebilir. Aynı zamanda prostat bezi, ürettiği salgılar ile meni oluşumunda ve idrar yollarının nemli tutulmasında rol oynar.
Prostat Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?
Yaşlanmayla birlikte; prostat boyutlarında artış olur. Prostatın büyümesine bağlı olarak idrar kanalının (üretra) genişliği daralır ve idrar yakınmaları başlar.
Prostat hastalıklarında şikayetler başlıca iki farklı grupta değerlendirilir. İlki mesanenin (idrar kesesi) depolama işlevine ilişkindir. İdrar kesesinin idrarı depolama fonksiyonunda azalma sonucunda ortaya çıkan bu şikayetler genellikle sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, gece idrara sık kalkma, acil idrar yapma gereksinimi, tuvalete yetişemeden idrar kaçırma olarak karşımıza çıkar.
Prostat hastalıklarında görülen bir diğer şikayet grubu idrar kesesinin idrarı boşaltma işlevine ilişkindir. İdrar yaparken zorlanma, yetersiz boşalma hissi, idrar yaparken çatallanma, idrarın damla damla gelmesi, kesik kesik idrar yapma, idrarı ileriye atamama, idrar çıkışının incelmesi ya da idrara hiç çıkamama de bu grup şikayetlerdendir.
İlk yakınmalar, genellikle gece idrara çıkma, sık idrar yapma yakınmalarıdır.
Bu şikayetler hem prostat kanserinde hem de iyi huylu prostat büyümesinde ortak olarak görülen şikayetlerdir. Sadece şikayetlere bakarak prostat hastalığının iyi huylu mu kötü huylu mu olduğunu söyleme olanağı yoktur.
Ayrıca, prostat kanserinde, kanserin gelişme yerine bağlı olarak(idrar yoluna uzak, çevre bölgelerden gelişenler), hiç yakınma olmayabileceği de unutulmamalıdır. Zaten bu nedenle belli bir yaş üzerindeki tüm erkeklere düzenli prostat kontrolü yapılması önerilmektedir.