Üriner sistem taşları, idrar yollarının herhangi bir yerinde oluşan mineral birikintileri olarak tanımlanabilir. Bulundukları yere göre böbrek taşı, üreter taşı, mesane taşı gibi isimler alırlar.

Böbrek taşı nasıl oluşur?

Böbrek taşlarının oluşumunun bir çok nedeni vardır. Kalsiyum, oksalat ve ürik asit gibi kristal oluşturan maddelerin idrardaki konsantrasyonları arttığı zaman, bu maddeler çökelti oluştururlar ve ve bu çöken minaraller tıpkı doğada olduğu gibi birleşerek taşları oluştururlar.

Böbrek taşlarının tipleri nelerdir?

Kimyasal yapıları farklı taş cinsleri vardır. Üriner sistem taşları, kendilerini oluşturan bu maddelere göre farklı isimler alırlar. Bunlar;

  • Kalsiyum taşları
  • Ürik asit taşları
  • Sistin taşları
  • Struvit taşları

ve bu sık görülen formlara uymayan diğer taşlardır.

Bazı taşlar ise, birkaç kimyasal yapıyı birlikte içerebilir.

Böbrek taşı tipini belirlemek mümkün mü?

Böbrek taşlarının tipi ve kişinin taş riski belirlenebilir. Yapılacak metabolik değerlendirme ve ameliyat ile çıkarılan ya da düşürülen taşın analizi yapılarak risk belirlenmesi yapılabilmektedir. Beslenmenin düzenlenmesi ve gerekirse ilaç takviyesi ile taş oluşumu azaltılabilmektedir.

Taş hastalığının belirtileri nelerdir?

Böbrek taşları, böbrek içerisinde yıllarca herhangi bir belirti vermeden bulunabilirler. Bu taşlar harekete geçtikleri ve üretere (idrar yolu) düştükleri zaman oldukça şiddetli belirtilere ve gürültülü bir tabloya neden olabilirler. Bu belirtiler;

  • Kaburga altında şiddetli yan ağrısı
  • Alt karın ve kasığa yayılan ağrı
  • Dalgalar halinde gelen ve yoğunluğu değişen ağrı
  • Ağrılı işeme
  • Pembe, kırmızı veya kahverengi idrar
  • Bulanık veya kötü kokulu idrar
  • Mide bulantısı ve kusma
  • İdrara çıktıktan sonra rahatlayamama
  • Sık sık az miktarda işeme
  • İnfeksiyon varsa ateş ve titreme

Taş oluşumunun nedenleri nedir? Hangi yaşlar daha risklidir?

Böbrek taşları, en sık 20 – 40 yaşları arasında ortaya çıkarlar. En sık görülen nedeni idrar miktarındaki azalmadır, bu da sıklıkla sıvı tüketimindeki azlıktan kaynaklanmaktadır. Diğer risk faktörleri şunlardır:

  • Etnisite
  • Cinsiyet (Böbrek taşları erkeklerde daha sık görülür)
  • Daha önce böbrek taşı öyküsü (Bir kez böbrek taşı olan bir kişinin ileriki yaşlarında taş hastalığı olması riski artmıştır)
  • Ailede böbrek taşı öyküsü
  • Sıvı kaybı (Su kaybı idrar çıkışını azaltarak böbrek taşı riskini belirgin olarak arttırır)
  • Şişmanlık
  • Yüksek protein, tuz ya da glukoz içeren diyet
  • Gastrik bypass cerrahisi
  • Enflamatuvar barsak hastalıkları (Artmış kalsiyum emilimine neden olabilir)
  • Bazı hastalıklar (Hiperparatiroidizm kalsiyum ve fosforun emiliminde artışa neden olabilir; renal tübüler asidoz, böbrek taşı için bir risk faktörü olabilir)

Taş tedavisinde hangi yöntemler kullanılmaktadır? İlaçla taş tedavisi mümkün müdür?

Taş hastalığında tedavi taşın yeri, büyüklüğü, cinsi gibi pek çok faktöre bağlıdır. Kendisi düşemeyecek boyuttaki taşlarda genellikle cerrahi yöntemler ya da taş uygun ise dışarıdan şok dalgaları ile taş kırılması (ESWL) yöntemleri kullanılmaktadır.

İlaç tedavisi düşebilecek büyüklükteki taşların düşmesini kolaylaştırmak ve hastanın ağrı ve enfeksiyon sıkıntılarını çözmek için kullanılır. Bazı nadir tipte taşı ilaç ile küçültmek mümkün olabilmektedir ancak taşların büyük çoğunluğunda ilaç tedavisinin yeri yoktur. Ancak taş olmasını engellemek ya da geciktirmek için uygulanan tedaviler mevcuttur.

Böbrek taşlarının tedavisini planlarken taşın boyutu ve böbrek içerisinde bulunduğu yere göre karar vermek gerekir.

Böbrek taşlarının tedavisinde en sık kullanılan 2 yöntem ESWL ( şok dalgaları ile taş kırma), ve PCNL dir ( tek delik ile yapılan böbrek taşı ameliyatı). Bunun dışında nadiren de olsa açık cerrahi ve küçük taşlar için idrar kanalından girilerek yapılan ameliyatlar uygulanabilmektedir.

Taş kırma ya da ESWL tedavisinde vücutta herhangi bir kesi olmadan ses dalgaları ile taş kırılmaktadır. Kırılan taş parçaları idrar yollarından atılmaktadır. Genellikle 2cm nin altında olan taşlar için tercih edilen tedavi yöntemidir. Taş kırma işlemi sırasında anesteziye ihtiyaç duyulmamakta, güçlü ağrı kesiciler yardımı ile ağrı kontrol altına alınmaktadır.

Kısaca PCNL adı verilen, tek delikten girilerek yapılan taş kırma işlemi ise genel olarak 2cm nin üzerinde taşlarda tercih edilmektedir. Bu, genel anestezi altında yapılan bir cerrahi müdahaledir. Ciltte açılan 1cm lik delikten girilerek böbrek içierisindeki taşa ulaşılmakta ve taş kameralar yardımı ile görülerek kırma işlemi gerçekleştirilmektedir. Bu işlem esnasında pnömatik , ultrasonik ya da lazer enerjisi gibi farklı taş kırıcılar kullanılabilmektedir. Bu operasyon günümüzde açık böbrek taşı ameliyatlarının yerini almıştır. Böbrek taşı tedavisinde açık cerrahi ancak bazı özel durumlarda kullanılmaktadır.

Böbrek ile idrar torbası arasında yer alan üreter denilen idrar yolu taşlarında da, tedavi planlarken taşın yeri ve boyutu önem kazanmaktadır. Bu taşlarda da ESWL tedavisi ya da üreteroskopi denilen, aşağıdan idrar kanalından ince bir kamera ile girilerek taşa ulaşılması ve taşın kırılması tedavilerinden birisi seçilebilir.

Böbrek taşlarını önlemek ya da korunmak için neler yapabiliriz?

Böbrek taşlarının önlenmesi için, yaşam tarzı değişiklikleri ve bazı ilaçların kombinasyonu gerekebilir.

Böbrek taşı riskini azaltmak için:

  • Gün boyunca su içiniz. Böbrek taşı öyküsü olan insanlar için,  genellikle idrar yaklaşık 2,5 litre idrar çıkaracak şekilde su içilmesi önerilir. Yeterli su içildiğinden emin olmak için idrar çıkışının ölçülmesi gerekebilir. Özellikle de gece yatmadan önce içilecek bir büyük bardak su, gece oluşacak idrar yoğunluğunu azaltır.
  • Özellile sıcak, kuru iklimde yaşayanlar veya sık egzersiz yapan kişilerin yeteri kadar idrar üretmek için daha fazla su içmeleri gerekebilir.
  • Yüksek miktarda oksalat içeren besinlerden uzak durun. Eğer en sık görülen taş tipi olan kalsiyum oksalat taşları oluşturma eğiliminiz varsa fazla oksalat içeren gıdalardan uzak durmanız gerekir. Bu gıdalar; pancar, bamya, ıspanak, pazı, tatlı patates, fındık, çay, çikolata ve soya ürünleri gibi besinlerdir.
  • Tuzu ve hayvansal proteini sınırlayın. Yediğiniz tuz miktarını azaltın ve baklagiller gibi hayvansal olmayan protein kaynakları, seçin.
  • Kalsiyum açısından zengin gıdalar yemeye devam edin, ancak kalsiyum takviyelerini dikkatli kullanın. Gıdalar ile alınan kalsiyumun böbrek taşı riskiniz üzerinde bir etkisi yoktur. Doktorunuz aksi önermediği sürece kalsiyum yönünden zengin gıdalar yemeye devam edin. Ekstra kalsiyum takviyesi almadan önce doktorunuza danışın çünkü bu ilaçlar taş riskini arttırabilir. Bu ilaçlar yemekler ile birlikte alınarak risk azaltılabilir.  Düşük miktarda kalsiyum içeren diyetlerin de bazı kişilerde böbrek taşı oluşumunu artırabileceği unutulmamalıdır.